Beyin Tümörü ve Nöroendoskopi Nedir?
Nöroendoskopi Nasıl Bir Yöntem
Nöroendoskopi, kamera altındaki küçük deliklerden beyin ve omurgaya yapılan ameliyat olarak tanımlanır. Bu yöntem hem hasta hem de cerrah için açık cerrahiye göre çok daha uygundur.
Nöroendoskopi Ne İçin Kullanılır?
Günümüzde 3D teknolojisini de içeren nöroendoskopi sayesinde yetişkinlerde bel fıtığı ve omurga kanalının daralması gibi hastalıklara yönelik operasyonlar uygun durumlarda başarıyla uygulanabilmektedir. Ayrıca burundan yapılan hipofiz bezi ameliyatları, beyindeki kanama ve kistlerin yanı sıra beynin su kanalında bulunan bazı tümörlerde de kullanılabilir. Yine yetişkinlerde bazı hidrosefali türleri için ve beyin apselerini tahliye etmek için bir yöntem olarak kullanılır. Son olarak, açık mikrocerrahide açılı kameraların kullanılmasıyla mikroskobun göremediği açıları kontrol etmek mümkün hale gelmiştir. Yeni yöntem sayesinde şant adı verilen beyin suyunu karın boşluğuna boşaltan ince tüplerin eksiklikleri çoktan ortadan kalktı.
Nöroendoskopi Faydaları Nelerdir?
Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde kullanılabilen nöroendoskopik ameliyatların en önemli avantajı, normal dokulara zarar vermeden açık ameliyatta ulaşılması zor bölgelere rahatlıkla uygulanabilmesidir. Böylelikle hasta çok daha kısa sürede sorunsuz bir şekilde iyileşebilir ve sosyal hayatına dönebilir.
Nöroendoskopi Riskleri var Mı?
Deneyimli merkezde bu yöntemin komplikasyon oranı da son derece düşüktür. Türkiye’de çok az sayıda üniversite olan Nöroendoskopi, klinik ve özel hastane gruplarında uygulanabilen, özel cerrahi anatomi ve deneyim gerektiren bir yöntemdir. Ancak yöntemin avantajları ve teknolojisi nedeniyle kullanım alanı ve
Oranların giderek artacağını söyleyebiliriz.
Anadolu Sağlık Merkezi nöroşirürji bölümünde geçen yıl Mayıs ayında nöroendoskopik şant ameliyatı geçiren ventriküliti (beyindeki su kanalı enfeksiyonuna bağlı yapışma ve tıkanma) hastası beyin su kanalı açılarak tedavi edildi. .
Beyin Tümörü Nedir?
Beyin, kafatasında bulunan ve dura mater adı verilen kalın bir zarla çevrili çok hassas bir organdır. Beyin tümörleri beynin farklı bölgelerinden kaynaklanır ve büyür ve beyne baskı uygular. Bu tümörler, iyi huylu hücrelerin aşırı büyümesinin bir sonucu olarak veya normal hücrelerin kötü huylu olanlara çoğalmasının bir sonucu olarak oluşur. Ek olarak, akciğer kanseri gibi kötü huylu tümörler kan yoluyla beyne yayıldığında (metastaz) bir beyin tümörü de ortaya çıkabilir. Bu tümörlerin nedeni büyük ölçüde bilinmemekle birlikte, bazıları genetik olarak ebeveynlerden kalıtılır ve bazıları radyasyon ve elektromanyetik dalgalar gibi dış kanserojen etkilerden kaynaklanır. Bu nedenle özellikle çok uzun cep telefonu görüşmelerinde bu faktörlere maruz kalınması önerilmez. Beyin tümörlerinin görülme sıklığı yüz bin kişide yaklaşık 5’tir. En yaygın iyi huylu beyin tümörleri menenjiyomlardır ve en yaygın kötü huylu beyin tümörleri gliomlardır (astrositom, oligodendroglioma, vb.). Erişkinlerde en sık beynin üst kısmında bulunan bu tümörler, çocukluk çağında beyincik yani alt kısımda yer almaktadır. Bulundukları bölgeye ve basınç derecesine bağlı olarak farklı semptomlar verirler. Kafatası, tümör kütlesi büyüdükçe genişletilemeyen sert bir yapı olduğundan, kafa içi basıncının (KIBAS) artmasının ilk belirtileri ortaya çıkar. Bunlardan en önemlileri özellikle sabahları baş ağrısı, bulantı ve kusmadır. Diğer sonuçlar, tümörün bulunduğu bölgeye göre daha fazla farklılık gösterir. Özellikle yetişkinlerde geç epilepsi dediğimiz bayılma atakları, beyin zarına yakın tümörlerin ilk belirtilerinden biri olabilir. Frontal bölge olarak adlandırılan beynin önünde yer alan tümörler, kişilik değişikliklerine ve sinirlilik, saldırganlık, unutkanlık gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Kol ve bacaklarda uyuşma, güç kaybı ve vücudun yarısında felce varan nörolojik belirtiler görülür. Yüz felci, göz hareketlerinde felç, bulanık görme, dengesizlik, işitme ve kulak çınlaması sorunları, konuşma sıkışması veya konuşamama gibi ani belirtilerle ortaya çıkabilir. Beyin tümörlerinin teşhisi, öncelikle bir nörolojik muayeneden sonra bilgisayarlı tomografi (BT), daha sonra daha gelişmiş bir yöntem olarak manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve vasküler bağlantıları tanımlamak için beyin anjiyografisi (DSA) kullanılarak gerçekleştirilir.
Related posts
-
Anafilaksinin belirtileri nelerdir?
Yorum yapılmamış | Nis 13, 2021
-
Dengeli Beslenmenin Yararları
Yorum yapılmamış | Haz 4, 2017
-
Dereotunun Sağlığa Faydaları...
Yorum yapılmamış | Oca 8, 2021
-
Saç Derisinde Hassasiyetin Nedenleri
Yorum yapılmamış | Nis 5, 2017